WhatsApp
Bizi Arayın

Dr. Nermin Varılsüha

Akne-Sivilce Tedavisi

Akne-Sivilce Tedavisi

Halk arasında sivilce olarak bilinen Akne vulgaris en sık rastlanılan cilt problemlerinden biridir. Genellikle ergenlik döneminde başlayıp, 20’li yaşlarda azalarak devam etmekle beraber, 30’lu 40’lı yaşlara kadar da devam edebilir, hatta bu yaşlarda yeni başlayabilir.

Dermatolog Dr. Nermin Filizci Varılsüha akne için şunları söyledi:
Akne derimizde bulunan yağ bezlerinin bir hastalığıdır.Normal koşullarda derideki yağ bezlerinden salgılanan sebum dediğimiz yağ, deri yüzeyine bir kanal aracılığıyla atılır.Bu kanalın çeşitli nedenlerle tıkanması akne oluşumunun temel nedenidir.

Özellikle ergenlik döneminde, erkeklik hormonu olarak bilinen androjenin artması sonucunda yağ bezleri uyarılır, büyür ve yağ salınımı artar.Artan yağ salınımına bağlı olarak kanalın da yoğunluğu giderek artar ve tıkanma olasılığı yükselir.Bu arada derimizde bulunan bakteriler kanala girerek, gerek kendi varlıkları gerekse ortaya çıkardıkları birtakım kimyasal maddeler aracılığıyla iltihaplanma sürecini başlatabilirler.

Zamanla kanal yırtılıp içerik deri altına sızabilir ve yüzeyde kırmızı kabarıklıklar, daha ileri boyutta nodül ve kistler şeklinde görülebilir.Aynı anda çevresel tozlar, kirler ve deri yüzeyinin terlemesine bağlı olarak deri gözenekleri de dışarıdan tıkanabilir.Kanalın ağzındaki tıkaçtaki yağın hava ile oksitlenmesi sonucu siyah noktacıklar oluşur (komedonlar).

Akne Nerelerde Görülür?

Vücudun daha yağlı bölgeleri olan yüz. Boyun, çene, sırt, omuz ve kollarda görülür.Diğer alanlarda çıkabilen akneye benzer kıl kökü iltihaplanması (follikülit) akne ile karıştırılmamalıdır.

Akne Gelişiminde Hangi Faktörler Rol Oynar?

Genetik, hormonal (adet dönemi öncesi sivilcelerde artış olabilir) faktörler  akne gelişiminde önemlidir.Bunun yanında stres, cilt tipine uygun olmayan ürün kullanımı (yağlı nemlendiriciler, fondöten, pudra gibi) da önemlidir.

Akne Tedavi Edilmeli Midir?

Şiddeti ne olursa olsun akne mutlaka tedavi edilmelidir.Yaşamı tehdit eden bir hastalık olmadığı halde, gerek yarattığı görüntü gerekse neden olduğu ciddi ve kalıcı izler nedeniyle hastayı psikolojik olarak olumsuz etkiler.

Akne Kimler Tarafından Tedavi Edilmelidir?

Akne mutlaka bir dermatolog doktor tarafından tedavi edilmeli, yine onun önerisi ile yardımcı kozmetik ürünler kullanılmalıdır.Akne tedavisi uzun süreli, sabır gerektiren bir tedavidir.Aylarca sürebilir.

Tedavi ile birlikte yardımcı tedavi denilen, deri hijyeni ve deri bakımında kullanılan  kozmetik ürünlerin kullanımı da oldukça önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, akne tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde oluşan akne izleri ise akne kadar kolay tedavi edilememektedir.

Cilt Gençleştirme

Cilt Gençleştirme

Genç kalmak herkesin dileğidir. Hiç kimse yüzünde kırışıklıkların ve sarkmaların olmasını istemez. Ancak zamana karşı koymak mümkün değil. İnsanoğlu yüzyıllardır genç kalmanın sırrını araştırıyor. Bunun sonucunda her geçen gün yeni teknolojiler geliştiriliyor.

Yaşlanmayı Artıran Faktörler Nelerdir?

Yaşlanmayı arttıran, stres, güneş ışınları, sigara, uykusuzluk gibi etmenler den mümkün olduğunca uzaklaşmak gerekir. Düzenli ve dengeli beslenme genel sağlığınız için olduğu kadar cilt sağlığı için de çok önemlidir. Örneğin; Yeterince protein tüketmezseniz cildiniz donuk, mat bir görünüm alır ve elastikiyetini kaybeder. Çok sıkı bir diyet uygulamak, kısa sürede hızlı kilo vermek, cildi olumsuz etkiler.

Düzenli bir egzersiz ve günde 2-2,5 lt su tüketmek cildinizde olumlu etkiler yaratır.

Güneş ışınları, yaşlanmanın en önemli nedenidir. Özellikle solaryum güneş ışınlarından daha zararlıdır. Güneşten korunmadan geçen yıllar sonrasında, erken yaşlarda kırışıklıklar, elastikiyet kaybı, kahverengi lekeler oluşur. En önemli anti-aging ürünü güneş koruyucularıdır. Bunu unutmayın.

Yaşam tarzı kadar genetik etkiler de yaşlanmada önemli rol oynar. Genetiğiniz iyiyse cildiniz yıllara karşı daha çok direnir.

Bir başka etmen anti-agingli ürünlerdir. Bu ürünler bir uzman doktorun önerisiyle alınmalı ve kişiye, yaşına, cilt tipine uygun olmalıdır. Özellikle güneşli iklimlerde yaşayanlar bu ürünlere 25-30’lu yaşlarda başlamalıdır.

Yaşa ya da kişinin alt yaşına göre, yapılan dermokozmetik uygulamalar da değişkenlik gösterir.

Her Yaş Grubu İçin Farklı Yaklaşım

30’lu Yaşlar

Yaşlılık etkilerinin oluşmadığı yaşlardır. Bu yaşlarda genellikle ciltle sivilce, leke, donukluk ve cansızlık gibi sorunlar vardır. Bu yaşlarda amaç cildin taze ve parlak görünümünü sağlamaktır.
30’lu yaşlarda başlanan anti-agingli ürünler 40’lı,50’li hatta 60’lı yaşlara yatırım olacaktır. Eğer kişinin cildi sivilceli ise salisilik asitli ürünler mutlaka kullanılmalıdır. Bunun yanında Retino (A vitamini türevidir, kolajen sentezini uyarır.), antioksidanlar, hyalüronik asit, AHA (Alfa Hidroksi Asitler) diğer kullanılabilecek anti-agingli ürünlerdir.
Bu yaşlarda yapılan yüzeyel kimyasal peelingler, cildi ölü hücrelerden arındırır, lekeleri hafifletir, cilde parlaklık ve taze görünüm verir.
Koruyucu etkisi nedeni ile ileride oluşarak ince çizgiler ve kırışıklıkları önler.

40’lı Yaşlar

Zamanla yüzdeki yağ dokusu erimeye başlar. Yüzün orta kısmı olan yanak bölgesi boşalır ve çöker. Göz altlarında hacim kaybına bağlı çöküklükler yüze yorgun ve yaşlı bir görünüm verir. Cildin nemi de giderek azalır.
Genç yaşlarda yüz çeneye doğru indikçe daralan, yanaklar ve elmacık kemiklerine doğru çıktıkça genişleyen bir V şekline sahiptir. Yağ, kas dokularının kayıpları ve cildin elastikiyetini kaybetmesi ile yüz V şeklini kaybeder. Cilt, dokuları tutamaz hale geldiğinden yağ ve kas dokusu aşağı doğru yer değiştirir ve yüz ters V şeklini alır.
Bu yaşlarda cildin taze ve parlak görünümüne ek olarak V şeklini yeniden oluşturmaya yönelik işlemler de uygulamak gerekir.
Dolgu maddeleri ile hacim kaybı yerine konur. Aynı zamanda kolajen üretimi tetiklenir.
Sarkmalarda Ultheraphy, İple yüz germe, radyofrekans yöntemleri
Kolajen sentezini uyararak, çizgi ve kırışıklık tedavisinde Fraksiyonel Lazer, Fibrocell, İntradermoterapi, Işık Dolgusu, Kimyasal Peeling, Dermaterapi gibi yöntemler uygulanabilir.

50’li Yaşlar

Menapozla birlikte cilt kuruluğu artar. Azalan hyalüronik asit nem kaybını arttırır. Buna bağlı olarak kırışıklık, çizgiler ve elastikiyet kaybı oluşur. Yüz aşağı doğru sarkar, çene altında da sarkmalar oluşur.
Bu yaşlarda daha çok kombine tedaviler uygulanır. Genellikle tek bir yöntem yeterli gelmez.
Örneğin; Göz çevresine ? Dolgu + Ultherapy + Işık dolgusu gibi.
Tüm kolajeni arttıran yöntemler kişiye göre uygulanabilir.
Fraksiyonel Lazer
Fokuslu Ultrason (Ultherapy)
Radyofrekans
İplerle Gençleşme
Hücresel Yöntemler ( Fibrocell),
Kimyasal Yöntemler (Işık Dolgusu), (İntradermoterapi), (Kimyasal Peeling)
Fiziksel Yöntemler (Dermaterapi)